Hastalýklarýnýz Hakkýnda Geniþ Bilgi Almak Ýçin Týklayýnýz...

Telefon 0326 413 01 77
Gsm 0555 347 62 53
  0542 215 54 72
E-Mail  

[email protected]
[email protected]

Lokman Hekim Kimdir?
Hadis ve Ayetlerle Peygamberimizden Þifa Hakkýnda Açýklamalar
Týbbi Nevevi den Hastalýklar Hakkýnda Hadis ve Ayetler
Allah cc Hastalýklarý Hangi Yaratýk Vasýtasýyla Canlýlara Vermiþtir ve Þifasý
Bünye Farklýlýklarý ve Ýlaçlarýn Tesiri
Hastalýklar ve Tedavi Þekilleri
Dr.Ali Nami Görüþü ile Tebrizi Açýklamasý
Saðlýklý Yaþamak Ýçin Ayet-i Kerime,Hadis-i Þerif ve Allah Dostlarýnýn Tavsiyeleri
Tedavi Edilebilen Bazý Hastalýklar
Amerikalý Kanser Uzmanlarýnýn Kanser Ýçin Tavsiyeleri

TEDAVÝ EDÝLEBÝLEN BAZI HASTALIKLAR

1 Kanser Türleri (Týkla)
2 Astým, Bronþit (Týkla)
3 Prostat (Týkla)
4 Hepatit (Týkla)
5 Kýsýrlýk (Týkla)
6 Ýltihaplý Romatizma (Týkla)
7 Migren (Týkla)
8 Sara Epilepsi (Týkla)
9 Mide Ülseri (Týkla)
10 Kemik Zarý Ýltihabý (Týkla)
11 Böbrek ve Safra Taþý
12 Bel ve Boyun Fýtýðý (Týkla)
13 Depresyon (Týkla)
14 Þeker, Diyabet (Týkla)
15 Sedef (Týkla)
16 Kolestural (Týkla)
17 Miyom  (Týkla)
18 Kilo Alma (Týkla)
19 Mantar  (Týkla)
20 Monepoz (Týkla)
21 Sinüzit (Týkla)
22 Kas Erimesi (Týkla)
23 Zayýflama (Týkla)
24 Guatrý (Týkla)
25 Cilt Hastalýklarý (Týkla)
26 Tansiyon (Týkla)
27 Reflü (Týkla)
28 Siroz (Týkla)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


 

 

 

 

Ebu Derda Radýyallahu Anh anlatýyor Resullah Aleyhisalatu Vesselam buyurdularki:
ALLAH (CC) HAZRETLERÝ HASTALÝGÝDE ÝLACIDA ÝNDÝRMÝÞTÝR VE HER HASTALÝGA BÝR ÝLAÇ VERMÝÞTÝR ÖYLEYSE TEDAVÝ OLUN ANCAK HARAM OLAN ÞEYLE TEDAVÝ OLMAYIN DÝYE BUYURMUÞTUR
                                                    (EBU DAVUD ,TIBB 11.3874)

Kronik Böbrek Yetmezliði Hastalýðý  Tedavisi Mümkün Olan Bir Hastalýktýr.

Genel Bilgiler
Böbrek karnýn arka bölgesinde bulunan 100-150 gram aðýrlýðýnda bir organdýr. Normal kiþilerde sað ve solda olmak üzere iki adet böbrek bulunur. Toplumda yaklaþýk 1000 kiþinin bir tanesinde tek böbrek vardýr. Tek böbrekli olmanýn önemli bir sakýncasý yoktur.

Böbreklerin iþlevi
Böbreðin baþlýca iþlevleri vücut su, tuz, kalsiyum dengesinin saðlanmasý, idrar aracýlýðý ile zararlý maddelerin ve ilaçlarýn vücuttan atýlmasý ve hormon, þeker metabolizmasýna olan katkýlarýdýr. Böbrek yetmezliðinde böbreðin bu iþlevlerinde bozulma olur. Böbrek yetmezliði ani (akut) veya sinsi (kronik) seyirli olmak üzere iki þekilde geliþebilir.

Akut böbrek yetmezliðinin nedenleri
Çok sayýda neden vardýr;
1. Aðýr kanama, kusma, ishal, yanýk sonucu kan basýncýnda düþme
2. Gebelik: Kanamalar, gebelik zehirlenmesi, saðlýksýz koþullarda yapýlan düþükler
3. Kalp yetmezliði
4. Böbrek hastalýklarý: Nefrit, böbrek damarýnýn týkanmasý
5. Ýdrar yollarýnda týkanýklýk: Kanser, prostat büyümesi, taþa baðlý týkanma
6. Ameliyatlardan, özellikle büyük ameliyatlardan sonra
7. Ýlaçlar: Ýlaçlara baðlý akut böbrek yetmezliði sýk karþýlaþýlan bir sorundur, bu nedenle ilaçlar kesinlikle doktor denetiminde kullanýlmalýdýr.
8. Depreme baðlý kas zedelenmeleri

Kronik böbrek yetmezliðinin nedenleri
Türk Nefroloji Derneðinin verilerine göre;
1. Nefrit: Böbrek iltihabýdýr.
2. Þeker Hastalýðý
3. Hipertansiyon
4. Taþ, týkanma, tümör gibi idrar yolu hastalýklarý
5. Böbrek kistleri
6. Diðer nedenler

Belirti ve bulgular
Gece idrara kalkma, halsizlik, nefes darlýðý, çarpýntý, idrar miktarýnda azalma, hipertansiyon, el, ayaklar ve göz etrafýnda þiþmedir. Böbrek yetmezliðinin erken dönemlerinde belirtiler çok silik olabilir, tek belirti sýk gece idrara kalkma olabilir. Gece idrara kalkma akþam çok sývý (çay, su, karpuz...) alanlarda veya prostat hastalýðý olanlarda da görülebilir. Gece idrara kalkan bir hastada baþka bir neden yoksa bunun nedeni böbrek yetmezliði olabilir. Bu nedenle sýk sýk gece idrara kalkanlarýn mutlaka böbrek yetmezliði yönünden araþtýrýlmalarý gereklidir. Bu amaçla kan ve idrar incelemeleri yapýlmalýdýr.

Taný
Böbrek yetmezliðinin tanýsý kanda üre veya kreatinin isimli maddelerin ölçülmesi ile mümkündür. Ýdrar incelemesi, radyolojik yöntemler, kanýn
Böbrek yetmezliði, böbreklerin görevlerini tam olarak yerine getirememesi sonucu geliþir. Bunun en açýk göstergesi hastanýn kanýnda üre ve kreatinin gibi bazý zararlý maddelerin artmasýdýr. Böbrek yetmezliði karþýmýza iki þekilde çýkabilir:

Aniden baþlayabilir (Akut böbrek yetmezliði): Saatler veya günler içinde çok hýzlý ortaya çýkar. Böbrekte oluþan hasar genellikle eski haline döner. Diyaliz , yalnýzca böbreklerin çalýþmadýðý zamanlarda gerekli olabilir.
Yýllar içerisinde sessizce geliþebilir (Kronik böbrek yetmezliði): Böbrekleri yavaþ yavaþ bozan ilerleyici bir hastalýktýr. Bu durum yýllar boyu sürebilir. Hastalýk çok ilerleyene kadar belirtileri görülmeyebilir.
Her iki durumda da böbrekler zararlý maddeleri dýþarý atamadýklarý için artýk maddeler kanda birikerek birçok doku, organ ve sistemi etkilerler.

Kronik Böbrek Yetmezliðinin Bazý Nedenleri
Böbreðin süzme görevi yapan bölümlerinde iltihap ve harabiyet
Böbreðin bazý bölümlerinin iltihabý
Böbreklere giden bazý damarlarýn hasarý sonucu kan akýmýnýn azalmasý
Þeker hastalýðý
Yüksek tansiyon
Böbrek kistleri
Böbrek Hastalýklarýnýn Belirtileri
Bulantý-kusma
Halsizlik
Ýþtahsýzlýk
Ýnatçý kaþýntýlar
Çok su içme
Günlük idrar miktarýnda azalma veya aþýrý miktarda idrar yapma
Cildin sarýmsý-kahverengi renk almasý
Çabuk yorulma
Çarpýntý
Nefes darlýðý
Ýþitme güçlüðü
Ani ve sürekli kan basýncý (tansiyon) yükselmeleri
Göz kapaklarýnda ve ayaklarda daha belirgin olmak üzere tüm vücutta su birikmesi (ödem)
Sýk idrara çýkma
Aðrýlý idrar yapma
Kanlý idrar
Bulanýk idrar
Gece birden fazla idrara kalkma
Kiþilik deðiþiklikleri ile baþlayan saldýrganlýk
Bilinç bulanýklýðý ve komaya kadar uzanan uyanýklýk ve davranýþ deðiþiklikleri
Havale (nöbet) geçirme
Özellikle çocuklarda gece idrar kaçýrmalarý ve geliþme gerilikleri


Not : Bu belirtiler baþka birçok hastalýkta da görülebileceðinden hangi hastalýktan kaynaklandýðýnýn hekim tarafýndan belirlenmesi gerekir.

Böbrek Yetmezliðinin Tedavisi
Böbrek yetersizliði çok ilerlerse son dönem böbrek yetersizliði ortaya çýkar. Böbrekler kaný temizleme görevini hiçbir þekilde yapamaz. Kandaki zararlý atýklarýn düzeyi yükselir. Ayrýca, kan tuzlarý normal sýnýrlarýn dýþýna çýkar. Bunlardan en önemlisi potasyumdur. Kan potasyumu normalin çok üzerine çýkarsa hayati tehlike belirir. Bu aþamaya gelen hastalarýn böbreklerine baþka tedavi yöntemleri ile yardým etmek gerekir.

Kronik böbrek yetersizliði önceden çok sýk olarak ölüme yol açmaktaydý. Ancak , günümüzde çok etkin bir þekilde tedavi edilmektedir. Bu nedenle, son dönem böbrek yetmezliðinden korkmamak ama bu hastalýða karþý bilinçli olmak gerekir. Son dönem böbrek yetersizliði ortaya çýktýðýnda sadece ilaç kullanarak hastayý tedavi etmek mümkün olmaz. Burada böbreðin görevlerini üstlenecek baþka tedavi yöntemleri gereklidir. Bu yöntemler baþlýca 2 tanedir :

Diyaliz
Böbrek nakli
Diyaliz iki þekilde uygulanabilir :

Hemodiyaliz (makine diyalizi)
Periton diyalizi (karýn diyalizi)
Böbrek nakli, hastaya baþka bir kiþiden alýnan yeni bir böbreði takarak vücuttaki zararlý artýklarý temizlemektir. Böbrek nakli de iki ayrý tür vericiden yapýlabilir :
Hemodiyaliz
Bir makine aracýlýðý ile hastanýn kanýnýn özel bir filtreden süzdürüldüðü ve içindeki zararlý maddelerin temizlendiði ve temizlenen kanýn hastaya geri verildiði bir tedavi þeklidir. Bu amaca uygun olarak süzgeç görevi yapacak yapay özel filtreler üretilmiþtir. Bu filtrelerin diyaliz makinelerine takýlmasý, kanýn bir pompa ile hastadan çekilerek bu zardan süzdürülmesi ile hemodiyaliz gerçekleþtirilir. Bu süzme iþlemi sýrasýnda filtrenin bir ucundan hastanýn kaný girer. Bu kandaki üre, kreatinin gibi zararlý maddeler, potasyum adý verilen ve fazlasý vücuda zararlý olan bir tuz ile diðer zararlý maddeler dýþarý alýnýr. Filtrenin diðer ucundan temizlenmiþ olarak çýkan kan ise vücuda geri döndürülür. Hemodiyaliz sýrasýnda vücutta fazladan birikmiþ suyun çekilmesi ile tansiyon yüksekliði de daha kolay kontrol edilir.

Periton (Karýn) Diyalizi
Kaný zararlý artýklardan temizlemek için her zaman yapay filtreler gerekmez. Bu amaçla insanýn kendi karýn zarý da filtre yerine kullanýlabilir. Ýnsanýn kendi karýn zarý olan peritonun kullanýldýðý diyaliz þekline periton diyalizi (karýn diyalizi) adý verilir.

Böbrek Hastalarýnda Beslenme
Proteinler:
Büyüme ve geliþmenin saðlanmasý dokularýn onarýmý ve vücut savunmasý için en önemli olan besin türüdür. En önemli protein kaynaklarý yumurta, süt, peynir, diðer hayvansal gýdalar ve kuru baklagillerdir. Proteinler vücutta deðiþik görevler için kullanýldýktan sonra yýkýlýr ve bunun sonucu protein yýkým ürünü olan üre,ürik asit, kreatinin gibi vücut için zararlý maddeler açýða çýkar ve saðlýklý kiþilerde böbrek tarafýndan idrarla dýþarý atýlýr. Böbrek yetersizliðinde söz konusu maddeler dýþarý atýlamaz ve buna baðlý hastalýk belirtileri (halsizlik, iþtahsýzlýk, bulantý, kusma, aðýzda kötü koku) ortaya çýkar.

Böbrek yetmezliði hastalarýnda protein alýnýmýn kýsýtlanmasý ile bu zehirli maddelerin üretimi de azaltýlmýþ olur. Bu amaçla kilogram baþýna 0.5-0.6 gr/gün (genellikle 40 gr) hayvansal kaynaklý protein içeren diyet önerilmektedir. Saðlýklý bir eriþkinin günde almasý gerekli protein miktarý yaklaþýk kg. baþýna 1 gramdýr (örneðin 70 kg olan bir kiþi için 70 gr). Bazý hastalar kan üre deðerlerini iyice düþürebilme amacý ile diyetlerinde proteini tamamen keserler. Bu yanlýþtýr çünkü vücudun proteine mutlaka ihtiyacý vardýr.

Karbonhidratlar:
Tüketilen enerjinin %55 ile %70'i üremik hastalarda karbonhidratlardan karþýlanýr. Türk mutfaðýnda bu tür yiyecekler (ekmek, makarna, yufka, pasta, börek, pilav vb.) genellikle çok tüketildiði için gerekli kalori rahatlýkla saðlanýr. Karbonhidratlarýn ve yaðlarýn yakýlmasý ile üre ve vb. zararlý maddeler meydana gelmez.Karbonhidratlarýn kýsýtlanmasý þeker hastalðý olan hastalarda önerilir.

Yaðlar:
Yoðun þekilde enerji saðlayan maddelerdir. Günlük kullanýmda yað dediðimiz zaman tereyaðý, margarin, bitkisel yaðlar ve çeþitli etlerde bulunan yaðlar anlaþýlýr. Yað alýnmasýnýn temel amacý vücuda enerji saðlamaktýr. Alýnan kalorinin %20-40'ý yaðlardan saðlanýr. Ayrýca A, D, E ve K vitaminleri gibi yaðda eriyen vitaminler de bu besinler ile birlikte emilir. Yaðlarýn kendi içinde alt gruplarý vardýr. Kolesterol çok önemli görevleri olan bir yað türüdür. Bir bölümü karaciðerde yapýlýr, kalan bölümü ise besinlerle alýnýr.Kanda belirli miktarý aþýnca (200 mg/dL ve üzeri) damar sertliðine (ateroskleroz) ve buna baðlý olarak da kalp krizi ve inmelere neden olabilir. Böbrek yetmezliði olan hastalarda ise hastalýðýn daha da hýzlý ilerlemesine neden olabilir. Bu nedenle bu hastalarýn diyetlerindeki kolestorol miktarý kýsýtlanmalýdýr. Bu hastalara özellikle zeytin, mýsýr, ayçiçek gibi bitkisel sývý yaðlar kullanmalarý öneerilir çünkü kolestorol sadece hayvansal kaynaklý besinlerde bulunur

Su:
Böbrek yetersizliði cok fazla ilerleyinceye kadar genellikle hastalar içtikleri su ile orantýlý miktarda idrar çýkarýrlar. Böbrek yetersizliði henüz baþladýðý erken dönemlerde kanda üre ve diðer zararlý maddelerin çok yükselmemesi için alýnacak en iyi önlem fazla miktarda su içmektir. Ancak böbrek yetmezliðinin son dönemlerinde idrar miktarý iyice azalýr ve su içmekle idrar miktarý artmaz. Fazla suyun vücutta kalmasý tansiyon yüksekliði, kalp yetmezliði ve nefes darlýðýna yol açar. Bu nedenle bir gün önce çýkarýlan idrar miktarýna 500 ml (3 su bardaðý) kadar su eklenirse alýnmasý gerekli su miktarý bulunur. Bu dönemde hastanýn her gün tartýlmasý þarttýr.Alýnan günlük su miktarý hesaplanýrken içilen çay, ayran, çorba vb. eklenmesi de unutulmamalýdýr.

Tuz:
Böbrek yetersizliðinde vücuda alýnan tuzun atýlmasý azalýr ve vücutta birikir. Fazla miktarda tuz tansiyonu yükseltir ve vücutta su birikmesine ve kalp yetmezliðine yol açar. Günlük tuz alýmý 2-3 g. olmalýdýr. Diyet tuzlarý böbrek hastalarýnda çok tehlikeli olabilir.

Potasyum:
Tuza benzeyen kan ve dokularda bulunan bir maddedir. Kaslarýn ve kalbin kasýlmasýnda çok önemli rol oynar. Böbrek yetersizliðinde potasyum vücuttan uzaklaþtýrýlamaz ve bunun sonucunda kan potasyumunda yükselme ortaya çýkar. Bu çok tehlikeli bir durumdur ve ani kalp durmasýna neden olabilir. Potasyum en çok kurutulmuþ meyve ve sebzeler (üzüm, incir, bamya), taze meyve (muz, üzüm, erik vb.) ve tüm sebzelerde bulunur. Bu yüzden yemeklerde kullanýlan tüm sebzelerin önce haþlanmasý ve bu suyun atýlmasý önerilmektedir. Böbrek hastalarýna her zaman potasyumdan kýsýtlý diyet önerilmektedir.

Kalsiyum ve fosfor:
Kalsiyum ve fosfor dengesi de böbrek yetmezliðinde bozulmuþtur ve buna baðlý olarak da kemiklerde zayýflýk ortaya çýkmaktadýr. Kan fosfor düzeylerinde yükselme ve kalsiyum düzeylerinde azalma görülmektedir. Yalnýz diyet önerileri ile bunlarý dengede tutmak mümkün olmamaktadýr çünkü kalsiyumdan zengin gýdalarda fosfor miktarý da fazladýr. Bu nedenle mutlaka doktor tarafýndan önerilen fosfor baðlayýcý ve kalsiyumu yükselten ilaçlarýn kullanýlmasý gerekmektedir. Fosfor ve kalsiyum bakýmýndan zengin besinler tüm süt ürünleri ve balýklardýr.
Böbrek yetmezliði ikiye ayrýlýr.

- Akut böbrek yetmezliði

- Kronik böbrek yetmezliði

Akut Böbrek Yetmezliði

Böbrek fonksiyonlarýnýn ani kaybýdýr. Eriþkin bir insanda günlük idrar miktarýnýn aniden 400 ml?nin altýna düþmesi ve kan üre düzeyinin devamlý olarak yükselmesidir. Metabolitlerin vücuttan atýlabilmesi için günlük idrar miktarýnýn en az 400 ml olmasý gerekir.

Akut Böbrek Yetmezliðinin Etyolojisi

1. Prenenal Nedenler: Böbreðin kanlanmasý engellenmiþtir. Böbreklere yeterince kan gelmeyince GFR(Glomeruler filtrasyon hýzý) düþer. GFR(Glomeruler filtrasyon hýzý)?ný düþüren nedenler arasýnda;

- Hipovolemiye neden olan kusma

- Kanama

- Fazla diüretik kullanýmý

- Geniþ yanýklar

- Tuz kaybýna neden olan renal boþluklar

- Gukozüri

- Vazodilatasyona neden olan ilaçlar

- Peritonit, akut pankreatit

- Kardiovasküler yetersizlik (aðýr kalp yetmezliðini takip eden)
- Hipotansiyon, Gram (-) sepsisler (Doðumlar, düþükler)

- Kanýn pompalama gücünün yetersiz olmasý nedeniyle volüm artýþý

- Ciddi nefrotik sendrom gibi durumlar sývýnýn yer deðiþtirmesine neden olur ve GFR(Glomeruler filtrasyon hýzý) azalýr.

2. Renal nedenler: Nefrotoksik maddeler (cýva, aresenik, kurþun) böbrek hastalýklarý nedeniyle böbrek dokusunun harabiyetidir. Sorun; akut tübüler nekroz ya da aþaðý nefron nekrozudur.

- Glomerulonefrit

- Travma

- Arteroskleroz

- Küçük ve büyük damarlarýn iltihaplanmasý

- Skleroderma

- Tümör ve böbrek damarlarýnýn uzun süren spazmý

- Nefrotoksinler, aðýr metaller (cýva, kadmiyum), CCl4, etilen glikol, propilenglikol, antibiyotikler, anestezikler, radyografiye baðlý (anjiyografi, I-V ürografi)

- Pigmentler obstruksiyonu sonucu; hemoliz, aðýr travmalar, crush sendromu, rabdomyolizis

- Cerrahi giriþimler ve jinekolojik obstetrik hastalýklarla ilgili olarak: Büyük ameliyatlardan özellikle yaþlýlarda büyük karýn ameliyatlarýndan sonra klinik olarak þok görülmese de aort cerrahisi, kalp kapak ameliyatlarý, plecenta previa ve septik abortustan sonra

- Aðýr ve geri dönmeyen prenenal faktörlerden herhangi birinin renal parankimal bozukluðun geliþmesine neden olmasý

- Ýnterstiyal nefritler; ilaçlar, infeksiyon, hiperkalsemi, myelom

- Renal vasküler hastalýklar: Malýgn hiperetansiyon, renal arter trombozu ve emboli, renal ven trombozu

3. Post renal nedenler:

- Üretral obstrüksiyon. Prostat hipertrofisi,, üretra aðzýný týkayan mesane tümörü, mesane boynu darlýðý

- Üretral obstrüksiyon: Bilateral böbrek ve üreter taþlarý, ameliyat sýrasýnda üreterlerin kesilme yada baðlanmasý retroperitoneal fibrozis

- Tubuluslardan meatusa kadar olan sistemin herhangi bir yerinin týkanmasý: Tümörün yayýlmasý, pýhtý, taþ, üreterlerin yanlýþlýkla baðlanmasý

Akut böbrek yetmezliðinin belirti ve bulgularý

ABY (Akut Böbrek Yetmezliði) seyrinde iki evre görülür:

1. Oligüri evresi: Çeþitli nedenlerle nefronlar harap olduðundan idrar miktarý 400 ml?den az olup bu miktar 100 ml?ye kadar azalabildiði gibi bazen hiç idrar yapamayabilir (Anüri). Bu evrede idrar miktarýnýn birden azalmasýna baðlý olarak üreyle beraber pek çok madde kandan süzülemedikleri için birikirler. Kanda Potasyum, sülfat, kreatin, fosfor,NPN (non protenize azot, BUN) artar. Klor, kalsiyum, karbondioksit azalýr. Hastalarda proteinüri, hematüri, halsizlik, bulantý, kusma, hipertansiyon oluþur. Bu evre 1-2 günden birkaç haftaya kadar sürebilir.

2. Diürez evresi: Bu evrede nefronlardaki bozukluklar düzelmiþ ve hasta bol miktarda idrar çýkarmaya baþlamýþtýr. Hasta günde 1-2 litre bazen 3-4 litre idrar çýkarýr. Ýdrar miktarý arttýkça kanda biriken potasyum, fosfor, kreatinin, sülfat, NPN (Non proteinize azot , BUN ) gibi maddeler dýþarý atýlýr ve kan biyokimyasý normale döner.
Tedavi:

Tedavide amaç; ABY?ne neden olan faktörü ortadan kaldýrmaktýr. Sývý elektrolit kaybý süratle düzeltilmelidir. Diürezle birlikte aðýrlýk takibi yapýlmalýdýr. ABY olan bir hasta günde 0,2-0,3 kg kaybedebilir. Bundan fazlasý volüm eksikliði ya da hiperkatabolizma göstergesidir. Daha az kilo kaybý ise su ve tuz fazlalýðýn belirtmesidir. Hastada extrarenal kayýplar (kusma, fistül, dýare) yoksa 24 saatte toplam günlük diürezden 400 ml fazla sývý verebilir. Potasyum fazlalýðý 6 mEq/lt?nin altýndaysa hasta K+?lu yiyeceklerden sakýnarak yakýn takibe alýnýr. 6,5 mEq / lt?den fazlaysa iyon deðiþtirici reçineler önerilir. Kayaxalate 20-50 gr yada sorbital 100 ml sývý ile aðýz yolu ile verilebilir. Amaç konstipasyondan korunmaktýr. %10?luk Ca glukonat veya % 20 glukoz kristalize 20-30 ünite insülin ile birlikte verilerek K+ hücre içine sokulabilir.

Oligüri evresinde idrar akýþý olmadýðý için çýkardýðý sývýdan fazlasý verilmemelidir. Aksi takdirde volum fazlalýðý ile birlikte akciðer ödemi geliþir. Hastaya verilecek sývý miktarýnýn hesaplanmasý 1 gün önce çýkardýðý idrar miktarý + fizyolojik kayýp þeklinde hesaplanarak verilecek sývý miktarý (zorunlu 400-500 ml) bulunur.

ABY?li hastaya K+, tuz, Na+, kýsýtlý diyet uygulanýr. Protein; NPN (Non proteinize azot , BUN ) miktarýný artýrarak üremiye neden olur. Na+; suyu tutarak ödem ve kalp yetmezliði neden olur. K+?yý artýran muz, portakal, patatesten kaçýnýlýr. K+ artýþý ventrikuler fibrasyon oluþturur.

Diurez evresinde hasat bol idrar çýkardýðýndan sývý kýsýtlanmaz, aksine bol sývý verilir. Biyolojik deðeri fazla olan et, süt gibi besinlerden 25-30 hatta 60 gr verilir.

ABY?de diyaliz endikasyonu; aþýrý sývý yüklenen ve akciðer ödemi geliþen hastalarda, serum K+?u normale indirilemiyor ve üre, kreatinin, nefrotoksik maddelerin uzaklaþtýrýlmasý gerektiðinde uygulanýr.


Kronik Böbrek Yetmezliði

Kronik böbrek yetmezliði; uzun süren, ilerleyici, böbrek fonksiyonlarýnýn irreversible olarak bozulmasýyla üremi tablosunun ortaya çýktýðý böbrek hastalýðýdýr.

Üremi: Kanda ürenin normal deðerinin üzerinde olmasý nedeniyle ortaya çýkan semptomlar grubudur. Sinsi baþlar ve yýllarca sürerek nefron harabiyetine neden olur.

Kronik böbrek yetmezliði nedenleri:

1. Primer glorumeruler hastalýklar: Çeþitli glomerulonefritler (primer)

2. Kronik interstisyel nefrit (pyeloretrit, idiyopatik interstisyel nefrit)

3. Renal vasküler hastalýklar: Doðumsal yada edinsel bilateral iskemik böbrek hastalýðý, hipertansiyona baðlý arterioler skleroz, malign hipertansiyon ile ilgili malign nefroskleroz, fabry hastalýðý, sicklecell hastalýðý

4. Böbreði ilgilendiren sistemik hastalýklar: SLE, PAN, skleroderma

5. Böbreði ilgilendiren metabolik hastalýklarM, amiloidoz, hiperkalsemi (hiperparatroidi, sarkoidoz, D vitaminozu, süt-alkali sendromu) hiperoksalüri.

6. Her iki böbreðin doðumsal anomalileri: Polikistik böbrek, hipoplastik böbrek, böbreklerin multipl kistik hastalýðý

7. Nefrotoksinler: Fenasetin, aspirinin aþýrý kronik kullanýmý, altýn, kurþun, kadmiyum gibi aðýr metaller

8. Tubular hastalýklar: Aminoasidüri, renal tubuler asidoz, kronik K+ eksikliði, myelom ve hiperglobulinemi yaparak tubuluslarý týkayan hastalýklar

9. Kronik obstruktif üropati: Renal pelvis ve üreterlerin tümör, striktür ile týkanmasý veya retroperitoneal fibroz, pelviüreter veya üreterovezikal obstruksiyon, prostat hipertrofisi, mesane boynu veya üretra darlýðý

Kronik böbrek yetmezliði belirti ve bulgularý:

1. Oluþan asidoz nedeniyle kusmual solunum vardýr.

2. Metabolik asidozun MSS?ne etkisi nedeniyle irritabilite, kompulsiyon, konvülsiyon psiþik deðiþiklikler görülür.

3. Yüksek tansiyon

4. Anemi nedeniyle halsizlik

5. Kansýzlýk (üre kemik iliðini baskýladýðý için kanýn þekilli elemanlarý bozuktur yada yetersizdir). Böbrek prankiminde eritropoetin salýmý azalýr.

6. Ciltte üre kristalleri birikmesi nedeniyle kaþýntý vardýr. Yüksek ürenin nervus frenicusu uyarmasý nedeniyle sýk sýk inatçý öksürük, hýçkýrýk nöbetleri oluþur.
4. Demir Preparatlarý

Diyaliz tedavisinde demir kaybý olur, böbrek yetmezliðinde eritropoetin üretilememesi anemiye neden olur.

Ferrum Forte

Ferrosonal Duodenale

Venofer (IV)

Eritropoetin preparatlarý

Eprex ampul 2000-4000 ü

Recormon ampul 2000-5000 ü

Haftada 200-4000 ünite uygulanýr.

5. Antihipertansifler

Diüretiklerle kontrol edilemeyen küçük tansiyon basýncýnýn kontrolü için kullanýlýr. Halsizlik, baþ dönmesi durumlarýnda yeniden doz ayarlanýr.

Yan etkileri:

Hydralazine: Nabýz sayýsýný artýrýr. Nabýz 120?nin üzerindeyse ilaç alýnmaz.

Atenolol (propranolal), Dideral, Visken vs. nabzý azaltýr. Nabýz 60?ýn altýndaysa ilaç alýnmaz.

Prazosin (minipres 1 mg-3 mg) ilk doz düþük tansiyona neden olabilir. Bu nedenle ilk doz gece alýnýr. Günlük 1 mg ile 30 mg arasýnda deðiþir.

Metildopa (Alfamet): Günde 3-4 kez 750-3000 mg alýnýr. 6 aydan fazla kullanýmý KC hasarý yapabilir. Aðýz kuruluðu oluþturur.

6. ACE Ýnhibitörleri (Enapril, Renitec)

Kalsiyum Kanal blokerleri (Kardilat, Nidilat, Norvasc) böbrek yetmezliði olan hastada ödem yapabilir.
Diyaliz

A. Hemodiyaliz

Diyaliz; Hastanýn genel durumunu düzeltmek, su, elektrolit dengesini ve vücutta biriken toksinlerin atýmýný saðlamak, hastanýn yaþama devam etmesini ve transplantasyona hazýrlanmasýný saðlamak için gereklidir.

Diyaliz yarý geçirgen bir zar aracýlýðý ile kanda yüksek yoðunlukta bulunan bazý zararlý maddelerin yayýlma yoluyla diyaliz sývýsýna geçmesi prensibine dayanýr. Vücuttaki fazla sývýyý çekmek içinde, zarýn su tarafýna bir emme basýncý uygulanýr (HABERAL, 1997).

B. Bikarbonat ve Bikart Diyalizi

Bikarbonat ve bikart diyaliz yöntemlerinden özellikle aþaðýda belirtilen hasta gruplarý yararlanmaktadýr.

- Yaþlý hastalar

- Acil durumdaki diyaliz hastalarý

- Akciðer hastalýðý olanlar

- Kalp damarlarýnda sertleþme olan hastalar

- Tansiyonu düþük olan hastalar

- KC fonksiyonu bozuk olan hastalar (HABERAL, 1997).

C. Hemofiltrasyon

Hemodiyaliz tedavisinin bir baþka þeklidir. Böbrekteki süzmeyi (ultrafiltrasyonu) andýran bir sistemdir.

Özellikle aþaðýda belirtilen hasta gruplarýna uygulanmaktadýr.

- Tansiyonu düþük olan hastalar
- Vücudun aþýrý su bulunan ve hemodiyaliz tedavisinin aðýr geldiði hastalar

- Yoðun bakýmdaki hastalar

- Aðýr kalp yetmezliði olan hastalar (HABERAL, 1997).

- D. Periton Diyaliz

Karýn boþluðunu saran zar (periton) suni böbrek vazifesini görür. Karýn duvarýna takýlan küçük bir tüp vasýtasýyla karýn boþluðuna 1-2 litre diyaliz sývýsý aktarýlýr. Kan içindeki atýk maddeler karýn zarý vasýtasýyla diyaliz sývýsýna geçer. Belli bir zaman geçtikten sonra bu sývý dýþarý çekilerek yerine temiz sývý verilir. Periton diyalizinin bir þekli olan devamlý ayakta periton diyalizi devamlý bir tedavi yöntemidir. Buna göre karýn boþluðu haftanýn her günü ve en az günde dört defa deðiþtirilmek üzere diyaliz sývýsý ile doldurulur. Sývý deðiþimi evde veya iþyerinde yapabilir. Bu diyaliz yönteminden özellikle aþaðýda belirtilen hasta gruplarý yararlanmaktadýr. Periton diyalizi ile hemodiyaliz birbirine destek veren tedavi yöntemleridir (HABERAL, 1997).

- Çocuklar (0-16 yaþ arasý)

- Þeker hastalarý

- Yaþlý hastalar

- Damar problemi olanlar

- Sosyal etkinliklerini kýsýtlamak istemeyenler

- Rezerve böbreði olan hastalar
Böbrek Transplantasyonu

Kronik böbrek yetmezliðinin ideal tedavisi bugün için böbrek transplantasyonudur. Böbrek transplantasyonu, hasta kimseye canlý veya ölü birinin saðlýklý böbreðin cerrahi müdahale ile nakledilmesi demektir. Böbrek transplantasyonu ile ilgili kriter sürekli deðiþmektedir. Geçmiþte transplantasyon yapýlamayacaðý kabul edilen bir çok hastalýkta bugün rahatlýkla transplantasyon yapýlabilmektedir. Bugün, organ transplantasyonlarýnda temel amaç; organa ihtiyacý olan herkese transplantasyon yapmak için, bütün imkanlarý kullanarak ve mümkün olduðu kadar daha fazla hastaya daha saðlýklý yaþam saðlamaktýr (HABERAL, 1997).
Kronik Böbrek Yetmezliðinde Demir Eksikliði ve Tedavisi

KBY?de önemi en önde gelen problemdir. KBY?de serum hemoglobin deðeri 6-8 gr civarýndadýr. Bu deðer bir çok hastanýn aktivitesini kýsýtlar. Yaþlý hatalarda kalp sorunlarýný belirginleþtirir. Aneminin esas nedeni eritrpoetin yapýmýndaki azalmadýr. Eritropoetin böbreðin tübül hücrelerinden salýnan bir hormon olup kemik iliðinden eritrosit yapýmýný arttýrýr normal kiþide anemi geliþtiðinde eritropoetin yapýmý artar ve kemik iliðinde eritrosit sentezi artar. Anürik hastada þayet böbrek duruyorsa bir miktar eritropoetin yapýlýr. Ancak bilateral nefrektomi yapýlan hastada plazma eritropoetini çok düþüktür. KC ve tükürük bezleri eritropoetin sentezlerinde yetersizdir. Bu nedenle çok gerekmedikçe nefrektomi yapýlmaz. Diyalizde anemide amaç eksik eritropoetini yerine koymaktýr. Bu da 50-150 kg dozunda subcutan veya IV uygulanýr. Haftada 2-3 kez verilir ve 1-1,5 ay içinde hemoglobin miktarý normale dönmeye baþlar. Normal þartlarda hemoglobin 10 gr olacak þekilde tedavi ayarlanmalýdýr. Bazý durumlarda epileptik ataklar demir tedavisi sýrasýnda geliþebilir. Bu durumda epdantoin ile birlikte tedaviye devam edilir. IV tedavi ile uzun süreli yüksek deðerler elde edilebilir.

KBY?de aneminin diðer bir nedeni plazmadaki üremik toksinlerdir. Bu toksinler dolaþýmdaki eritrositlerin yaþam süresini kýsýtladýklarý gibi sentezi de baskýlarlar. Normal kiþide 115 gün olan eritrosit ömrü KBY?de 73 gündür.

KBY?de sekonder hiperparatroidizm ile kemik iliðinde fibrozis artar. Bu fibrozis eritropoezi inhibe eder. Paratroidektomiyi takiben bazý hastalarda anemi bir miktar düzelmiþtir.

KBY?de GÝS?den demir emilimi azalmýþtýr. Bu hastalarýn diyetlerinde yeterince demir olmadýðýndan ve PO baðlayan anti asitlerin Fe emilimine engel olmasýndan dolayý anemi görülebilmektedir. Fe içeren ilaçlar yemekten 1-2 saat sonra verilmelidir. Diyaliz hastalarýnda oral Fe++ alýmý takriben GÝS emilimi yeterli olmadýðý için alerjik reaksiyonlara neden olsa da takiple beraber IV Fe++ preparatlarý verilmelidir. 1 ampul 500 ml Dextrozla beraber 4 saatlik infüzyonla yavaþ yavaþ verilir. KBY?si olan hastanýn Fe++ durumunu takip etmek için en iyi metod plazma ferritin deðerini ölçmektir. Normal kiþilerde ferritin deðeri 30-300 microgram/dl olmalýdýr. KBY?de serum ferritini 100 mcg?ýn altýnda ise IV yada oral Fe tedavisi mutlaka yapýlmalýdýr. Folik asit suda erir ve diyaliz hastalarýnda kaybedildiðinden günde 1 mg oral olarak alýnmalýdýr. aksi takdirde makrositik
kronik böbrek hastalýklarý için diyet
Hazýrlayan: Emine Polatateþ
Diyet Uzmaný

Böbrek fonksiyonlarýnýn bozulmasýyla metabolizmayý etkileyen önemli olaylar birbirini izler. Böbreklerden su, sodyum, potasyum, fosfor gibi maddeler ile üre, ürik asit, kreatin gibi protein atýðý zehirli maddeler atýlamaz, kanda birikir. Bu deðiþiklikler sebebiyle beslenmede bazý önlemler almak gerekir. Hastanýn laboratuar bulgularýna göre doktoru özel bir diyet önerir. Diyet uzmanýnýn hazýrlayacaðý diyet ile protein, tuz potasyum, fostor ve su miktarlarý kontrol altýna alýnýr.

Böbrek fonksiyonlarýnýn bozulmasýyla metabolizmayý etkileyen önemli olaylar birbirini izler. Böbreklerden su, sodyum, potasyum, fosfor gibi maddeler ile üre, ürik asit, kreatin gibi protein atýðý zehirli maddeler atýlamaz, kanda birikir. Bu deðiþiklikler sebebiyle beslenmede bazý önlemler almak gerekir. Hastanýn laboratuar bulgularýna göre doktoru özel bir diyet önerir. Diyet uzmanýnýn hazýrlayacaðý diyet ile protein, tuz potasyum, fostor ve su miktarlarý kontrol altýna alýnýr.

Yiyeceklerde birden fazla besin öðeleri bulunur. Hastanýn hangi besin öðesinin hangi yiyeceklerde bulunduðunu bilmesi, diyetini iyi kullanmasýný saðlar. Diyet uzmaný bu konularda gerekli açýklamalarý yapýp yol gösterir.

PROTEÝN
Vücut hücrelerinin yapýtaþýdýrlar. Vücudun büyümesi, geliþmesi yýpranan hücrelerin onarýlmasý için gereklidir. Et, balýk, tavuk, süt ve türevleri, yumurta kaliteli protein kaynaklarýdýr. Proteinin fazla alýnmasýnda; bulantý, kusma iþtah azalmasý az alýnmasýnda; yorgunluk, güçsüzlük, kilo kaybý olur.

POTASYUM
Böbrekler tarafýndan kontrol edilen bir madensel öðedir. Kandaki düzeyi 3,6-5,5 meq/L'dir Günlük gereksinimi 2 mg'dýr. Vücudun asit-baz dengesi ve normal kalp atýþý için önemlidir. Böbrek hastalarýnda potasyumun fazlasý böbreklerden süzülemez, kanda potasyum seviyesi artar, kavun, koyu yeþil yapraklý sebzeler, bal kabaðý, patates, domates, kuru fasulye, fýndýk ve sütte potasyum bulunur.

FOSFOR
Kalsiyum ile fosfor kemikleri ve diþlerin sertleþmesini saðlayan bir madensel öðedir. Kandaki düzeyi 2,5-4,2 mg'dýr. Günlük gereksinimi 500-700 mg'dýr Böbrek hastalarýnda fosforun fazlasý vücuttan atýlamaz. Kanda fosforun artmasý, kemiklerdeki kalsiyumun dýþarý atýlmasýna sebep olur. Proteinden zengin gýdalarda fosfor bulunur. Balýk, organ etleri, sosis, salam, sucuk, yumurta, süt ve türevleri , kuru baklagiller, kurutulmuþ meyveler, tahýllar fosfor kaynaklarýdýr.

SODYUM
Vücuttaki bir madensel öðedir, Kandaki sodyum düzeyi 134-144 meq/ L'dýr. Günlük sodyum gereksinimi 2,5-7 gr'dýr. Buda 7,5-18 gr sofra tuzudur. Böbrek normal çalýþmadýðý zaman sodyum vücutta kalýr. Sodyumun fazlasý vücutta sývý birikimine sebep olur. Tuz içeren yiyecekler þunlardýr: Sucuk, Pastýrma, salam, sosis, kavurma etler, dil, dalak, yürek, iþkembe, soslar, hazýr çorbalar, hazýr her türlü gýdalar, tuzlu bisküvi, kraker, tuzlu kuruyemiþler, konserve yiyecekler, salamura yiyecekler, turþular, zeytin, salça, soðan, sarmýsak tozu.

SIVI
Akýcý durumda olan içeceklerdir. Su, kahve, çay, süt jöle, dondurma, çorba, soslar, meyve sularý sývý yiyeceklere örnektir. Böbrek hastalarýnýn sývýyý dýþarý atma sorunlarý vardýr. Ýdrar kusma, ishal ve fazla terleme ile de vücuttan sývý atýlýr. Böbrek hastalarýn alacaðý sývý miktarý günlük çýkarýlan idrar oranýna baðlýdýr, Pratik olarak þu formülle hesaplanýr.

Alýncak Sývý Miktarý 24 Saat x 0,5 x Aðýrlýk x 1 gün önce çýkarýlan idrar miktarý.

Vücutta sodyum ve sývýnýn fazla bulunmasý yüksek tansiyon, nefes darlýðý, ödem ve kilo artýþýna sebep olur. Fazla tuzlu yiyen kiþi susar ve çok su içer. Çok su kilo artýþýný saðlar. 1 su bardaðý su 160 gram'dýr. Ýki su bardaðý su içtiði zaman ortalama yarým kilo alýnýr.

Sývý kontrolü için
1- Sofra tuzu ve sodyumlu yiyeceklerden sakýnýn,
2- Susuzluðunuzu giderecek kadar için,
3- Limon dilimleri ve çiklet ile aðzýnýzý nemlendirin,
4- Aðzýnýzý soðuk sývýlarla çalkalayýn fakat içmeyin.

DÝYET ÖRNEKLERÝ

1- Kronik böbrek hastalarýnda uygulanan diyet

40 Gram PROTEÝNLÝ TUZSUZ DÝYET
(1500 kalori, 1400 mg Potasyum, 600 mg Fosfor, 300 mg Sodyum)
Günlük Yiyecek Miktar (gram) Ölçü
Süt veya yoðurt 200 2 çay bardaðý
Yumurta 50 1 adet
Et-Tavuk-Balýk 90 3 köfte kadar
Ekmek 125 5 ince dilim
Sebze - 2 porsiyon
Meyva - 2 porsiyon
Yað 20 2 yemek kaþýðý
Bal veya reçel 20 2 tatlý kaþýðý


40 GRAM PROTEÝNLÝ DÝYETTE
ÖRNEK YEMEK LÝSTESÝ
SABAH :
Çay veya ýhlamur(Þekerli)
1 adet yumurta veya 1 kibrit kutusu kadar tuzsuz peynir
2 tatlý kaþýðý bal veya reçel
1 tatlý kaþýðý tuzsuz yað
1 ince dilim ekmek

ARA ÖÐÜN : 1 porsiyon meyva

ÖÐLE :
2 adet ýzgara köfte veya ayný miktar et, tavuk
2 yemek kaþýðý bitkisel yaðlý sebze yemeði
1 çay bardaðý yoðurt
2 yemek kaþýðý pirinç pilavý
1 kase niþasta peltesi

ARA ÖÐUN : 1 porsiyon meyva

AKÞAM :
30 gram 1 küçük parça haþlama et
2 yemek kaþýðý makarna
2 yemek kaþýðý bitkisel yaðlý sebze yemeði
1 ince dilim ekmek
GECE 1 çay bardaðý süt (Þekerli)


2- Hemodiyaliz hastalarýnda uygulanan diyet

60 Gram PROTEÝNLÝ TUZSUZ DÝYET
Günlük Yiyecek Miktar (gram) Ölçü
Süt veya yoðurt 300 3 çay bardaðý
Tuzsuz peynir 30 1 kibit kutusu kadar
Yumurta 50 1 adet
Et-Tavuk-Balýk 120 4 köfte
Ekmek 150 6 ince dilim
Sebze - 2 porsiyon
Meyve - 2 porsiyon
Yað 20 2 yemek kaþýðý
Bal veya Reçel 20 2 tatlý kaþýðý

NOT
1- Kalorinizi yükseltmek için çay, ýhlamur, et sularý, tuzsuz yað, niþasta, þeker, sade akide þekeri, piþmaniye, sade lokum yiyebilirsiniz.
2- Sebzeleri yýkadýktan sonra küçük parçalara bölüp haþlayýn, haþladýðýnýz bu suyu dökün, yað istenirse et ilavesi ile piþirin. Yemeklerin suyunu yemekten kaçýnýn.
3- 1 yumurta 1 köfte kadar (30 gr ) et ayný deðerdedir. Ýstenirse birinden biri yenebilir.
4- 1 köfte kadar (30 gr) et yerine 3 yemek kaþýðý kuru fasulye, nohut, kara bakla, barbunya, mercimekten birini yiyebilirsiniz.
5- Etlerden koyun etini ve tavuk beyaz etini ve balýðý tercih ediniz.
6- Bitkisel sývý yaðlar ve zeytinyaðý kullanýnýz.
7- 5 öðünde az az, sýk sýk besleniniz. Yemeklerinizi yavaþ yiyiniz.

YENÝLMEMESÝ GEREKEN YÝYECEKLER
1- Önerilenden fazla süt, yumurta, et, balýk, dil ve iþkembe (iþkembeyi 10 günde bir yiyebilirsiniz).
2- Ýçeriði bilinmeyen çörek, kek, kurabiye, pastalar
3- Konserve, turþu, salamuralar, sucuk, pastýrma, sosis, salam, sakatatlardan karaciðer, beyin, böbrek, dalak, yürek.
4- Çikolata, kuruyemiþler, meþrubatlar, boza, kahve, kakao, neskafe
5- Tahin helva, tahin, pekmez
6- Bulgur
?- Pancar, bakla, ýspanak, pazý tatlý kabaðý,. mantar, enginar, asma yapraðý,karalahana
8- Muz, kavun
9- Tuz ve tuzlu yiyecekler, kabartma tozu, et suyu tabletleri

ÖNERÝLER
Dýþarýda Yemek Yerken,
1- Özel diyet uyguladýðýnýzý her zaman belirtiniz
2- Günlük et gereksinmenize göre etinizin miktarýný ayarlayýn. Ýsteyeceðiniz et salçasýz veya haþlanmýþ tavuk, hindi ýzgara et, biftek hamburger olabilir.
3- Yiyebileceðiniz miktarda sebze veya salata isteyiniz. Salatalarýnýzý sirke ve yað ile lezzetlendiriniz.
4- Kýzarmýþ aðýr hamur tatlýlarýndan kaçýnýnýz. Müsaade edilen meyveler, sütlü tatlýlar, dondurma yenebilir.
5- Þerbet, buzlu meyve sularý, jöleler, kahve ve çay günlük sývý ihtiyacýnýza göre alýnabilir.
6- Haftada 1-2 kez birer duble alýnan alkolün böbreðe fazla zararlý etkisi yoktur. Aþýrý alkol ülserli hastalarda kanama riskinin artmasýna, terlemeyi artýrarak idrar miktarýnýn azalmasýna, tansiyonun yükselmesine sebep olabilir.
7- Sigaranýn akciðerlerde, damar sistemi ve ülserde olumsuz etkileri vardýr. Ýçilmemesi önerilir.

Besinler Hakkýnda Genel Bilgiler
Canlýlar hayatlarýný sürdürebilmek için deðiþik besinleri uygun miktarlarda almak zorundadýr. Alýnan bu gýdalarla, organlarýn çalýþabilmesi için gerekli enerji elde edilir, büyüme ve geliþme saðlanýr, iç ve dýþ ortamdan gelen zararlý etkilere karþý vücut kendini savunabilir.

Beslenme yetersizliði veya dengesizliði bazý hastalýklarýn ortaya çýkmasýna yol açar. Örnek olarak, fazla miktarda hamur iþi ve tatlý yiyen ve yeterince hareket etmeyenlerde þiþmanlýk, çok fazla miktarda tuz alanlarda, eðer eðilim varsa, tansiyon yüksekliði, hayvansal kaynaklý yaðlarý çok yiyenlerde de damar sertliði geliþebilir.

Ancak, sayýlan gýdalarýn gereðinden az miktarda alýnmasý da beslenme yetersizliði ile sonuçlanýr. O nedenle, saðlýklý ve yeterli miktarda beslenebilmek için kiþilerin besinler ve beslenme þekli hakkýnda bazý temel bilgilere ihtiyacý vardýr.



KALORÝ

Beslenmenin önde gelen amaçlarýndan biri, gün boyunca harcadýðýmýz enerjiyi saðlamaktýr. Bu enerji, aþaðýda anlatýlacak olan deðiþik yiyecek gruplarýnýn vücutta yakýlmasý ile elde edilir. Besinlerin yakýlmasý ile açýða çýkan ve vücutta kullanýlan enerji miktarý "kalori" sözcüðü ile ifade edilir.

Kalori nedir: "Kalori" enerji veya ýsý birimi olarak kullanýlan bir terimdir. Günlük uygulamada vücudun aldýðý ve harcadýðý enerji veya "yakýt miktarý" olarak da açýklanabilir.

Deðiþik yapýdaki yiyeceklerin vücutta yakýlmasý ile farklý miktarlarda kalori (veya enerji) elde edilir. Örneðin, l gram yaðýn yakýlmasý ile 9 kalori, l gram karbonhidratýn yakýlmasý ile 4 kalori ve l gram proteinin yakýlmasý ile yine 4 kalori açýða çýkar. Organlar görevlerini yerine getirebilmek için bu enerjiyi kullanýrlar. Alýnan kalori miktarý harcanandan fazla ise kilo alýnýr; harcanan kalori alýnandan fazla ise kilo verilir.

Ýnsan istirahat halinde iken, saat baþýna her kilo için yaklaþýk olarak l kalori sarfeder. Yani, þahsýn kilosu 24 (saat) ile çarpýlýrsa bir günde kullanýlan kalori miktarý bulunur. Örneðin 70 kg aðýrlýðýndaki bir kiþi (70 (kg) x 24 (saat)= l 680 (kalori)} harcar. Günlük normal hareketler (konuþmak, okumak, yazmak, kýsa mesafeli yürüyüþler vb.) ortalama 500-600 kalorilik ek bir harcamaya neden olur. Böylece, fazladan egzersiz yapmayan 70 kiloluk bir þahýs normal tempolu bir çalýþma ile, bir günde yaklaþýk 2200 (1680 + 500=2180) kalori sarfeder. Bu kiþinin haftada yarým kilo verebilmesi için her gün 500 kalorilik az gýda almasý veya 2200 kalorilik gýda aldýðý halde her gün fazladan 500 kalori harcayacak ilave egzersiz yapmasý gerekecektir, (l saatlik tempolu yürüyüþ yaklaþýk 400-500 kalori harcanmasýna neden olur). Kilo verebilmek için yapýlacak þey, bir yandan alýnan kalori miktarýný azaltmak, bir yandan da kullanýlan kalori miktarýný artýrmaktýr.

Vücudumuz gereksinimi olan kaloriyi yenilen deðiþik yapýdaki besinlerden saðlar.



DEÐÝÞÝK BESÝN GRUPLARI, SU, TUZ, VÝTAMÝN VE MÝNERALLER

Yediðimiz bitkisel ve hayvansal kaynaklý besinlerin kimyasal yapýlarý birbirinden farklýdýr. Aþaðýda, deðiþik besin gruplarý hakkýnda özet bilgiler verilmiþtir:



PROTEÝNLER:

Büyüme ve geliþmenin saðlanmasý, dokularýn onarýmý ve vücut savunmasý için en önemli olan besin türüdür. Kýsmen de vücuda enerji saðlamak için kullanýlýr. Proteinler aminoasit adý verilen küçük ünitelerin vücudumuzda biraraya getirilmesinden oluþur. Bu aminoasitlerden bazýlarý vücut tarafýndan yapýldýðý halde diðer bazýlarý vücutta yapýlamaz ve mutlaka dýþarýdan, hayvansal gýdalardan, alýnmalarý gereklidir. Mutlaka dýþarýdan alýnmasý lazým gelen bu tür aminoasitlere esansiyel (temel) aminoasitler adý verilir.

Bir protein kaynaðý esansiyel aminoasit yönünden ne kadar zenginse, o kadar deðerlidir. Bu bakýmdan en deðerli gýda yumurtadýr. Süt, peynir ve diðer hayvansal besinler de esansiyel aminoasitlerden zengindir. Öte yandan, baþta kurubaklagiller (fasulye, bakla, nohut vb.) olmak üzere, buðday, patates, pirinç gibi bazý bitkisel besinlerde de protein vardýr. Ancak, bitkisel proteinler fazla miktarda esansiyel aminoasit içermediði için, hayvansal proteinler kadar yararlý deðildir.

Deðiþik kaynaklardan alýnan aminoasitler vücutta bir araya getirilir ve o andaki ihtiyaca göre farklý türlerde proteinler yapýlýr. Daha sonra bu protein er yukarýda sözü edilen görevler için kullanýlýr.

Proteinler vücutta deðiþik görevler için kullanýldýktan sonra yýkýlýr. Yýkýlma sonucunda protein yýkým ürünü olan üre, ürik asit, kreatinin adý verilen maddeler açýða çýkar. Bu maddeler vücut için zararlýdýr ve saðlýklý kiþilerde böbrekler tarafýndan idrarla dýþarý atýlýr. Böbrek yetersizliði varsa söz konusu maddeler dýþarý atýlamaz ve kanda birikir; buna baðlý olarak da bazý hastalýk belirtileri ortaya çýkar. Bu belirtilerin hepsine birden, kýsaca, ÜREMÝ denir.

Yaðlarýn ve karbonhidratlarýn yýkýlmasý ile sayýlan zararlý maddeler meydana gelmez.

Ýyi beslenmiþ saðlýklý bir eriþkinin vücudunda yaklaþýk l l kg kadar protein vardýr. Kiþi yeterli miktarda besin ve kalori alamaz ise, vücut enerji ihtiyacýný karþýlamak için karaciðer, kas ve kalpteki proteinleri yýkar, böylece ileri derecede zayýflýk ve kuvvetsizlik ortaya çýkar.

Saðlýklý bir eriþkinin bir günde almasý gerekli protein miktarý yaklaþýk olarak kg baþýna l gr (örneðin, 70 kg'lýk bir þahýs için 70 gr dolayýnda protein) kadardýr. Bu miktar, karýþýk (hem bitkisel, hem de hayvansal proteinlerin alýndýðý) beslenme türü için geçerlidir. Eðer kiþi sadece hayvansal protein alýyorsa, kg baþýna 0.75 gr. protein de vücut ihtiyacýný karþýlayabilir. Böbrek yetersizliði varsa bu miktarda proteinin yýkýmý ile açýða çýkan üre, kreatinin gibi maddelerin temizlenmesi güç olur ve vücutta yukarýda sayýlan zararý maddeler birikir. O nedenle böbrek hastalarýnda bir günde verilen protein miktarý toplam 30 - 40 gr'a (kg baþýna yaklaþýk 0.5 - 0.7 gr'a) kadar indirilir.

Deðiþik türdeki etlerde (tavuk, balýk, kýrmýzý et) ve peynirlerde yaklaþýk %20 oranýnda protein vardýr. Yani, kiþinin 20 gr. protein almasý için, yaðsýz ve kemiksiz 100 gr. et veya peynir yemesi gerekecektir.
KARBONHÝDRATLAR:

Karbonhidratlar vücuda enerji saðlamak için kullanýlýr. Bitkisel gýdalarda fazla miktarda bulunur ve sebze ya da meyvelerin yenilmesi ile vücuda alýnýr. Ekmek, makarna, bisküvi, þeker, pirinç, patates, fasulye gibi tahýllar, sebze ve meyveler yanýnda süt ve yoðurt da önemli karbonhidrat kaynaklarýdýr. Taneli sebzelerde genel olarak daha fazla karbonhidrat vardýr. Bu tür gýdalar ülkemizde çok tüketilmektedir.

Karbonhidratlarýn temelini oluþturan bitkisel gýdalarda fazla miktarda lif de vardýr. Bu lifler kabýzlýðý, kalýn barsak tümörlerini ve kan yaðlarýnýn yükselmesini önler; dolayýsý ile çok yararlýdýr. O nedenle sebze ve meyvelerin bol miktarda yenilmesi saðlýklý bir beslenme þeklidir. Yine ayný nedenle meyve suyu içmek yerine, meyvenin kendisinin yenilmesi daha yararlýdýr. Kepekli ekmek yemek de deðiþik hazým bozukluklarý için yararlý olur.

Tüketilen enerjinin %55 ile %70'i karbonhidratlardan saðlanýr. Gereðinden fazla alýnan karbonhidratlar vücudumuzda yaða dönüþtürülür ve o þekilde depolanýr; böylece de þiþmanlýða neden olur.

Yoðun bir karbonhidrat kaynaðý olan þekerin ve çok tatlý yiyeceklerin fazlaca alýnmasý diþ çürümelerine, damar sertliðine ve þiþmanlýða yol açar. Bu tür besinler saðlýksýzdýr, tatlý gýdalarý fazla miktarda yemekten kaçýnmalýdýr.

Bir günde alman karbonhidrat miktarý ortalama olarak 300-350 gr'dýr.

Yapay Tadlandýrýcýlar

Fazla kalori alýmý ve þiþmanlýðý önlemek için, þeker yerine deðiþik tadlandýrýcýjar (sakkarin ve benzer eri) yaygýn olarak kullanýlmaktadýr. Kullanýlacak yapay tadlandýrýcýnýn türü için beslenme uzmanýnýza veya doktorunuza danýþýnýz; çünkü yapay tadlandýrýcýlarm cinsine göre günlük kullanýlacak miktarlarý farklý olabilir.

Yapay tadlandýrýcýlar enerji içermeyen ve içerenler olarak ikiye ayrýlýr.

A. Enerji içermeyenler:

1. Aspartam (Piyasa adý: Sanpa, Diyet-tat, Nutra-tat, Canderel, Sucridin) ve

2. Sakkarin (Piyasa adý: Sakkarin, Hermesetas) adlý maddelerdir.

Bazý tadlandýrýcýlar sakkarin yanýnda siklamat adý verilen bir diðer tadlandýrýcýyý da içerir (Piyasa adý: Dulcaryl, Hermestaryl).

Bu maddelerin çok fazla miktarda alýnmasý durumunda mesane kanseri yapabileceði konusunda þüpheler vardýr; ancak bir günde kg baþýna 40 mg (yani tatlandýrýcýnýn içerdiði maddeye göre 50 - 100 tablet) aspartam hiç bir riske yol açmadan rahatlýkla alýnabilir.

B. Enerji içerenler:

Fruktoz, sorbitol, mannitol, ksilitol gibi maddelerdir. Bu maddeler tablet olarak satýlmaz ancak bazý diyet reçel ve tatlýlarýnýn yapýlmasýnda kullanýlýr.

Diyet ürünü satýn alýrken etiketinde neleri içerdiðini mutlaka okuyunuz.



YAÐLAR:

Yaðlar yoðun þekilde enerji saðlayan maddelerdir. Týbbi ve kimyasal yönden çok deðiþik yaðlar vardýr. Ama, günlük kullanýmda yað dediðimiz zaman tereyaðý, margarin, sývý bitkisel yaðlar, ette, tavukta diðer kümes hayvanlarýnda ve balýkta bulunan yaðlar kastedilir.

Yað alýnmasýnýn asýl amacý vücuda enerji temin etmektir. Diyetin özelliðine göre, aldýðýmýz kalorinin %20 ile %45 kadarý yaðlardan saðlanýr. Ayrýca, A, D, E, K vitamini gibi yaðda eriyen vitaminler de bu besinlerle birlikte emilir. Yaðlar midenin boþalmasýný geciktirir, doyma duygusunu oluþturur. Tam yaðsýz bir diyetle doyma hissinin saðlanmasý çok güçtür.

Yaðlar vücutta deri altýnda, karýn zarýnda, kas lifleri arasýnda ve böbrekler ile yumurtalýklar çevresinde depolanýr. 60 kg'lýk bir insanda yaklaþýk 9 kg kadar yað deposu vardýr. Þiþmanlýk yað depolarýnýn artmasý sonucunda ortaya çýkar.

Bu deðerler yiyeceklerin içerdiði yað ve dolayýsý ile kalori miktarýný belirtmek açýsýndan önemlidir. Söz konusu gýdalarýn fazla alýnmasý þiþmanlamaya yol açar.

Hekiminizden zaman zaman "doymuþ yaðlar" ve "doymamýþ yaðlar" sözlerini de iþitebilirsiniz. Doymamýþ yað terimi ile sývý bitkisel yaðlar (örneðin ayçiçeði yaðý, soya fasulyesi yaðý, mýsýrözü yaðý) kastedilir. Bu tür yaðlarýn alýnmasý saðlýklýdýr. Doymuþ yað terimi ile de katý hayvansa yaðlar (örneðin tereyaðý, içyaðý) kastedilir. Bu tür yaðlarýn alýnmasý pek çok hastalýða zemin hazýrlar.

Bir günde alýnan yað miktarý beslenme þekline göre, ülkeler ve bölgeler arasýnda büyük farklar gösterir. Saðlýklý bir eriþkin günde yaklaþýk 60 gr kadar yað alýr. Yemek alýþkanlýklarýna ve ailenin ekonomik durumuna göre deðiþmek üzere, bu yaðýn bir kýsmý,et, tavuk, balýk, yumurta, süt ve süt ürünlerinden, kalan kýsmý ise bitkisel yaðlardan elde edilir.

Yaðlarýn kendi içinde pek çok alt grubu vardýr. Bunlar içinde adý en fazla geçeni ve toplum saðlýðý açýsýndan önem taþýyaný kolesteroldür.

Kolesterol:

Vücudumuzda çok önemli görevleri olan bir maddedir. Bir kýsmý karaciðerde yapýlýr, diðer kýsmý ise yiyecekler ile alýnýr. Kan kolesterol düzeyi belirli bir miktarý aþýnca damar sertliði, kalp krizi ve beyin inmeleri için önemli risk faktörü oluþturur. Kan kolesterolünün %200 mg'm altýnda olmasý lazýmdýr. Bu miktar 250 mg'm üzerine çýkarsa zararlý etkiler için risk baþlar.

Günlük konuþmalarda zaman zaman "iyi kolesterol", "kötü kolesterol" sözlerini de duyabilirsiniz. Bu terimlerdeki "iyilik" ve "kötülük" bizzat kolesterolle ilgili deðil, ancak kolesterolü kanda taþýyan bazý proteinlerin düzeyi ile ilgilidir. Kolesterol taþýyan bu proteinlerin bir bölümünün (iyi kolesterol = HDL) artmasý damar kireçlenmesi riskini azaltýr, diðer bölümlerin (kötü kolesterol = LDL, VLDL) artmasý ile ise damar kireçlenmesi riski artar.

Total Kolesterol
200'den az olmalý = HDL
35'den fazla olmalý + LDL
130'dan az olmalý + VLDL
30'dan az olmalý


Kolesterol niçin yükselir?

Kan kolesterolünün yükselmesine deðiþik faktörler etki eder:

1. Ailevi faktörler: Bazý ailelerin çoðu fertlerinde kan kolesterolü yüksektir.

2. Yaþ ve cinsiyet: Erkek ve kadýnlarda 20 yaþýndan itibaren kolesterol düzeyi artmaya baþlar. Menopoz öncesinde kadýnlarda kolesterol daha düþük olduðu halde, menopoz sonrasýnda erkeklerden bile daha yüksek düzeylere týrmanýr.

3. Kilo durumu: Þiþmanlarda kolesterol düzeyi daha yüksektir.

4. Diyet: Fazla yaðlý ve kolesterol içeren gýdalarla beslenenlerde kan kolesterolü daha yüksektir.


Alýnan kolesterol miktarýný olabildiðince azaltmak için, yemeklerde ve öðünlerde yað kullanýlacaðý zaman zeytin yaðý, mýsýrözü yaðý, ayçiçek yaðý gibi bitkisel sývý yaðlar seçilmelidir. Katý yað kullanmak zorunluluðunda iseniz doymamýþ yað asidi içeriði yüksek olan yumuþak margarinleri (Becel, Rama, vb) tercih ediniz.

Kolesterol sadece hayvansal kaynaklý besinlerde bulunur; bitkisel gýdalarda bulunmaz.

Yumurta sarýsý kolesterol yönünden en zengin kaynaktýr.

Bir günde alýnan kolesterol miktarý 300 mg'dan daha az olmalýdýr. Bu amaçla;

* Balýk ve tavuðun beyaz etini, kýrmýzý ete tercih ediniz.

* Etli yemeklere ayrýca yað eklememeye özen gösteriniz. Yemeklerde yað kullanacaðýnýz zaman zeytinyaðý, mýsýrözü yaðý, ayçiçek yaðý gibi sývý bitkisel yaðlarý seçiniz.

* Katý yað kullanmak zorunluluðunda iseniz yumuþak margarinleri (buzdolabýnda serteþmeden yumuþak kalanlarý) kullanýnýz.

* Haftada bir veya en çok ikiden fazla yumurta yemeyiniz.

* Organ etlerini (Sakatatlar: karaciðer, beyin, böbrek, dalak, dil, yürek, iþkembe) çok seyrek (ancak 2-3 ayda l kez) yiyiniz.

* Sucuk, salam, sosis, pastýrma gibi yiyeceklerden ve hazýr gýdalardan kaçýnýnýz.

* Süt ve süt ürünlerini (peynir, yoðurt, ayran) vb. tüketirken yaðsýz olanlarýný tercih ediniz; dondurmayý çok seyrek olarak yiyiniz.

* Sigara içmeyiniz.

* Beyaz ekmek yerine kepekli ekmeði tercih ediniz.

* Kabuklarý ile yenebilen sebze ve meyveleri, kabuklarýný soymadan yemeyi tercih ediniz.

* Ayak üzeri yenen hamburger, pizza, dönerli sandviç vb. yiyecekleri (fast food) olabildiðince az yiyiniz, bu yiyeceklerin hepsinde kolesterol oraný yüksektir; Bunlar yerine sebze yemeklerini veya ýzgara yaðsýz etleri seçiniz.

Diyetin posa içeriðini arttýrdý iseniz mutlaka günde 6-8 bardak sývý içiniz.

Düþük kolesterollü bir diyete baþladýktan 2 ile 3 hafta sonra kan kolesterolü de azalmaya baþlar.

Kan kolesterol düzeyini azaltmanýn en etkili yollarýndan biri de düzenli egzersiz yapmaktýr. Haftada hiç deðilse 3 gün, yarým saat süre ile yapýlan egzersiz bu konuda yeterli olur. Egzersiz ayrýca stresi azaltýr, yüksek tansiyonun normal düzeylere gelmesine yol açar. Daralmýþ damarlarýn hemen yanýnda yardýmcý küçük damarlarýn geliþmesini saðlar.

Kan kolesterolü yüksek olanlarýn, eðer içiyorlar ise, sigarayý býrakmalarý, þiþman iseler zayýflamalarý lazýmdýr.

Tüm bu önlemler ile kolestolünüz düþmez ise, kolesterol düþürücü ilaçlar yarar saðlar.



SU, TUZ, DEÐÝÞÝK MÝNERALLER VE VÝTAMÝNLER:



SU:

Vücudumuzun yarýdan fazlasý (kadýnlarda vücut aðýrlýðýnýn % 55'i, erkeklerde %60'ý) sudan meydana gelir. 65 kg aðýrlýðýndaki saðlýklý bir insanýn vücudunda yaklaþýk 36 - 40 kg su vardýr. Su, hem organlarýn yapýsýnda yer alýr, hem de kanýn sývý kýsmýný oluþturur, insanlar günlerce aç kalabildiði halde, susuzluða bir kaç günden fazla dayanamaz.

Su ve diðer sývý gýdalar yenilen deðiþik besinlerle, içilen su ve diðer içecekler ile vücuda girer; idrar, dýþký, solunum ve terleme ile kaybedilir. Saðlýklý kimselerde alýnan ve deðiþik yollarla kaybedilen sývýlar arasýnda bir denge vardýr.

Eðer alýnan sývý çok fazla ise ve yeterince atýlamazsa (bu durum en sýk böbrek yetersizliðinde görülür) vücutta su birikir. Böylece el, ayak, gözkapaklarý ve vücudun deðiþik yerlerinde þiþlikler belirir ve baþta nefes darlýðý olmak üzere, deðiþik organlara ait hastalýk belirtileri ortaya çýkar. Bunun tersine, kaybedilen sývý çok fazla ise (örnek olarak ishal ve þiddetli kusma durumunda) ve bunu karþýlayacak kadar sývý alýnamazsa, tansiyon düþüklüðü, idrar miktarýnýn azalmasý, ileri derecede halsizlik ve þuur bulanýklýðý gibi belirtiler görülür.

Vücudumuzdaki suyun gerek fazlalýlýðý, gerekse eksikliði belli bir süre içinde tedavi edilemezse hayati tehlike ortaya çýkar.



TUZ:

Günlük kullandýðýmýz sofra tuzu sodyum ve klor adý verilen iki atomun birleþmesinden meydana gelir. Tuz dengesi anlatýlýrken bu iki eleman, özellikle daha çok önem taþýyan sodyum kastedilmektedir.

Tuzun bileþimindeki sodyum'un çok önemli görevleri vardýr. Sodyum, vücuttaki suyun dengesine (alýnmasýna, atýlmasýna, vücut içindeki daðýlýmýna) katkýda bulunur; kan basýncýnýn belirli düzeylerde tutulmasýný saðlar ve elektriki özellikleri ile de deðiþik organlarýn görev yapmasýnda hayati rol oynar.

Vücutta tuz dengesini ayarlayan en önemli organ böbreklerdir. Saðlýklý böbrekler fazla miktarda tuz alýndýðý zaman idrarla atýmý artýrýr. Tersine olarak, az miktarda tuz alýndýðýnda idrara olan kayýp durdurulur ve denge saðlanýr.

Kandaki tuz miktarýnýn kýsa süre içinde normale göre çok artmasý veya azalmasý, þuur bulanýklýðý, adale kramplarý ve havale nöbetleri gibi belirtilere yol açar. Sürekli olarak fazla tuz alýnmasý da tansiyon yüksekliðine neden olur.

Tuz (dolayýsýyla sodyum), yediðimiz çeþitli besinlerin içinde mevcuttur. Ayrýca, yemeklerin veya içeceklerin içine fazladan eklenir. Bir günde alýnan tuz miktarý coðrafi yöreye ve yemek alýþkanlýklarýna göre büyük farklýlýklar gösterir. Ortalama olarak 6 ile 10 gr. dolayýndadýr. Eðer sofraya gelen yemeklere ek olarak tuz
Kalsiyum, kemiklerin ve diþlerin sertliðini saðlayan, adalelerin kasýlmasýnda, kanýn pýhtýlaþmasýnda, ve bir çok hormonun etkilerini göstermesinde rol oynayan önemli bir maddedir. Baþta süt ve süt ürünleri olmak üzere deðiþik gýdalarla alýnýr.

Kanda kalsiyum eksikliði D vitamini yetersizliðinde, böbrek ve karaciðer hastalýklarýnda, bazý hormonal bozukluklarda ve bazý ilaçlara baðlý olarak görülür. Bu durumda hastanýn kaslarýnda istemsiz kasýlmalar ile þuur bozukluðu gözlenir, uzun sürede kemikte zayýflýk ortaya çýkar. Bazý durumlarda ise, kan kalsiyumu normalden daha yüksektir. Bu duruma D vitamini zehirlenmesinde, hormonal hastalýklarda, uzun süre hareketsiz kalan hastalarda, bazý tümörlere baðlý olarak ve belirli ilaçlarýn kullanýlmasýndan sonra rastlanýr. Hastalarda iþtahsýzlýk, bulantý, kusma, þuur bulanýklýðý, kas zaafý görülür.



FOSFOR:

Fosfor da, kalsiyum ile birlikte kemiklere çöker ve iskeletin dayanýklý olmasýný saðlar. Baþta hayvansal kaynaklý gýdalarda olmak üzere, doðada çok yaygýn olarak bulunur, söz konusu besinlerle vücuda girer. Fazla fosfor böbrekler tarafýndan vücuttan atýlýr.

D vitamini eksikliðinde ve bazý mide ilaçlarýnýn kullanýmýna baðlý olarak kan düzeyi azalabilir. Böbrek yetersizliðinde gereken miktarda fosfor atýlamadýðý için, vücutta birikir. Ayrýca, bazý hormonal hastalýklarda vücutta birikime uðrar.

Bir günde alýnan fosfor miktarý yaklaþýk l gr dolayýndadýr.

Yüksek fosfor içeren Gýdalar
Balýklar
Bulgur
Etler (koyun, dana vb.)
Kepek (Kepekli ekmek)
Kuru baklagiller
Kurutulmuþ sebzeler (fasulye, bezelye)
Peynir (Kaþar, cheddar, gravyer, otlu peynir, rokfor)
Sakatatlar
Süt, yoðurt, süttozu,
Yaðlý tohumlar (Badem, fýstýk, ceviz vb.)



DEMÝR:

Demir, kan yapýmýnda çok önemli rol oynar. Bunun dýþýnda, vücudumuzdaki pek çok hücrenin görevini yapabilmesi için demire ihtiyaç vardýr.

Vücudumuzda bulunan toplam demir miktarý 4 gr kadardýr.

Demir vücudumuza deðiþik besinler ile girer. Demir eksikliði oldukça sýk rastlanýlan bir durumdur. Gýdalarla yetersiz miktarda alma veya kaza, ameliyat, barsak kurtlarý, mide kanamalarý, kadýnlarda adet kanamalarý veya doðum gibi çok deðiþik nedenlere baðlý kayýplar sonucunda demir eksikliði ortaya çýkar. Bu hastalarda, halsizik, iþtahsýzlýk, yutma güçlüðü, týrnak kýrýlmasý, týrnaðýn çökük olmasý, çocuklarda büyüme geliþme geriliði ve kansýzlýk gibi bulgular görülebilir.

Öte yandan bazen çok sýk kan verilmesi ile ve demir içeren ilaçlarýn lüzumundan fazla kullanýlmasýyla vücutta demir fazlalýðý da meydana akabilir. Demir fazlalýðý çok nadir olduðu halde, demir eksikliði hem ülkemizde hem de dünyada en sýk rastlanýlan besinsel eksikliktir. Bilinçli bir beslenme ile bu durumun önüne geçilebilir.

Eriþkin için bir günde alýnmasý gerekli demir miktarý ortalama l mg kadardýr. Bu miktar, adet gören, çocuk emziren kadýnlarda ve gebelerde 2 - 3 mg'dýr.



DÝÐER MÝNERALLER VE VÝTAMÝNLER:

Sayýlanlarýn dýþýnda, magnezyum, çinko, iyot, flor, kükürt, gibi deðiþik mineraller ve fofýk asit, A, D, E, K, B grubu (Bl, B2, B6, B12) ve C vitamini gibi vitaminler organlarýmýzýn düzenli ve saðlýklý çalýþabilmesi için þarttýr.

Bu maddelerin eksikliði veya fazlalýðýnda deðiþik hastalýk belirtileri ortaya çýkar.

O mg potasyum içerenler: Yer fýstýðý yaðý, mýsýrözü yaðý, zeytinyaðý, soya fasulyesi yaðý, kuyruk yaðý
50 mg'dan az potasyum içerenler: Þeker, sofra tuzu, sirke, niþasta, yufka, mutfak margarini, tereyaðý, mayonez, salata sosu, yulaf çorbasý
51-100 mg potasyum içerenler: Karpuz, konserve bezelye, konserve taze fasulye, reçel, pasta bisküvisi, %80 randýmaný un, kek-pasta unu, ekmeklik buðday unu, sandviç ekmeði, irmik, pirinç, etsuyu tableti,beyaz peynir, lor peyniri
101-150 mg potasyum içerenler: Armut, elma, greyfurt, limon ,mandalina, çavdar ekmeði, peynirli kraker, tuzlu kraker, corn flakes, þehriye, krema, hazýr ezogelin çorba, hazýr sebze çorba, kaþar peyniri, yoðurt, yumurta
151-200 mg potasyum içerenler: Sosis, bütün tavuk, tavuk ciðeri, ahududu, ananas, ayva, böðürtlen, çilek, taze mürdüm eriði, greyfurt suyu, taze incir, kiraz, viþne, portakal, taze üzüm, salatalýk, kuru soðan, kýrmýzý turp, sütlü dondurma, karamela, hazýr iþkembe çorbasý, hazýr domates çorbasý, galeta unu, makarna, haþlama mýsýr, arpa, inek sütü
201-250 mg potasyum içerenler: Ördek eti, deriþiz beyaz tavuk eti, beyin, böbrek, þeftali, taze bamya, taze biber, domates , taze fasulye, taze kabak, beyaz lahana, taze patlýcan, yeþi soðan, çavdar unu, salatalýk turþusu, hazýr bezelye çorbasý
251-300 mg potasyum içerenler: Koyun eti, hindi eti, dana ciðeri, kýrmýzý erik, kavun, taze kayýsý, nar, kivi, karnabahar, kereviz, kývýrcýk, kuþkonmaz, kýrmýzý lahana, marul, taze mýsýr, þalgam, siyah turp, þekerli çikolata
301-350 mg potasyum içerenler: Kaz eti, iç bezelye, havuç, kýþ kabaðý, kýrmýzý pancar, pýrasa, bulgur, Hindistan cevizi (toz)
351-400 mg potasyum içerenler: Sýðýr eti, muz, tam un (%100 randýmanlý), sade kraker, soya sosu
401-450 mg potasyum içerenler: Mantar, bademli çikolata, durum buðdayý, tahin, patates
451-500 mg potasyum içerenler: Ispanak, fýstýklý çikolata, aþurelik buðday
501-550 mg potasyum içerenler: Taze börülce, baþ sarmýsak
551-600 mg potasyum içerenler: Pancar yapraðý
600 mg'dan fazla potasyum içerenler: Avokado, kuru incir, þekersiz çikolata, Antepfýstýðý, Ay çiçeði çekirdeði, Badem, Barbunya, Bamya (kurutulmuþ), Bezelye, Börülce (kuru), Ceviz, Dereotu (kuru), Enginar, Fasulye (kuru), Fýndýk, Hurma, Ispanak, Kakao, Karanfil, Kayýsý (kuru), Kepek, Kestane (haþlama), Kestane (kavurma), Maya (kuru), Maya (yaþ), Maydanoz, Maydanoz (kuru), Mercimek, Nescafe, Nohut, Patates unu, Patates cipsi, Pekmez, Pestil (erik), Pestil (kayýsý), Salça, Soya fasulyesi, Soya unu (yaðlý), Soya unu (yaðsýz), Süt tozu (yaðlý), Süt tozu (yaðsýz), Tahin, Tere otu, Toz karabiber, Toz kýrmýzý biber, Toz kimyon, Toz sarmýsak, Üzüm (kuru), Yer fýstýðý (kavrulmuþ)

Tedavisi Mümkün Olan Bir Hastalýk...